x x

 INFECTIOUS DISEASE

BAKTERIYOLOJİ IMMUNOLOGY MYCOLOGY PARASITOLOGY VIROLOGY

ENGLISH


BAKTERİYOLOJİ – BÖLÜM YİRMİ
KLAMİDYA (CHLAMYDIA) ve (KLAMİDOFİLA) CHLAMYDOPHILA

Dr. Gene Mayer
Professor Emeritus
University of South Carolina School of Medicine

Çeviren.
Prof. Dr. Mustafa Demirci

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Tıp Fakültesi
 

 

SPANISH
SLOVAK

ALBANIAN

Let us know what you think
FEEDBACK

SEARCH

 
 
 
  
Logo image © Jeffrey Nelson, Rush University, Chicago, Illinois  and The MicrobeLibrary

ÖĞRETİM HEDEFLERİ
Klamidya gelişim döngüsünü açıklamak
Klamidya ile ilişkili Patogenez, Epidemiyoloji ve Klinik Sendromları açıklamak


ANAHTAR KELİMELER
Elementer cisimler
Ağsı cisimler
İnklüzyon
Biovar
Serovar
Trahom
İnklüzyon konjonktiviti
LGV
Reiter sendromu
Psitakoz
Ornitoz
TWAR ajanı
 

Chlamydiaceae ailesini iki cins oluşturur. Klamidya cinsinde bir tür ve Klamidofila cinsinde iki tür insanlarda önemli hastalığa neden olmaktadır.
  • Chlamydia trachomatis; ürogenital sistem enfeksiyonları, trahom, Konjonktivit, pnömoni ve lenfogranüloma veneruma (LGV) neden olabilir.
  • Chlamydophila pneumoniae; bronşit, sinüzit, pnömoni ve muhtemelen ateroskleroza neden olabilir.
  • Chlamydophila psittaci; pnömoni (psittakoz) neden olabilir.


Chlamydiaceae üyeleri küçük zorunlu hücre içi parazitleridirler ve eskiden virüs olarak kabul edilirdi. Bununla birlikte, DNA, RNA ve ribozomların bulunması ve kendi proteinlerini ve nükleik asitlerini yapabilmeleri nedeniyle, artık gerçek bakteri oldukları kabul edilir. Gram negatif bakterilere benzer bir iç ve dış zara ve lipopolisakkarit tabakaya sahiptirler ama bir peptidoglikan katman yoktur. Onlar bir çok metabolik ara ürün sentezi yapabilmelerine rağmen, kendi ATP'lerini yapamazlar ve bu nedenle enerji parazitleridirler.


Fizyoloji ve Yapı

Elementer cisimler (EC)

EC’ler Klamidyaların (0.3-0.4 mikron) küçük bulaşıcı şeklidir. Bunlar yoğun olarak disülfid bağları ile çapraz bağlanmış, sert bir dış membrana sahiptirler. Klamidyaların elementer cisimleri, sert bir dış membrana sahip olmaları nedeniyle, ökaryotik konakçı hücrelerin dışında kaldıklarında karşılaşılan sert çevre koşullarına dayanıklıdır. Elementer cisimler konakçı hücreler üzerindeki reseptörlere bağlanarak enfeksiyonu başlatırlar. Çoğu klamidya kolumnar epitel hücrelerini enfekte eder ama bazıları da makrofajları enfekte edebilir.

Ağsı cisimler (AC)

AC'ler klamidyaların bulaşıcı olmayan, hücre içi şekilleridirler. Klamidyaların metabolik olarak aktif kopyalanan biçimidir. EC'lerin karakteristik yaygın disülfit bağları eksik, kırılgan bir zara sahiptirler.
 

chl-life.jpg (131810 bytes)  Şekil 1;
Klamidya gelişim döngüsü

Gelişimsel döngüsü (Şekil 1) - EC'ler duyarlı hücreler üzerinde bulunan reseptörlerine bağlanır ve endositoz yoluyla ve/veya fagositoz ile hücre içine alınır. Konak hücre endozomu içinde EC'ler yeniden organize olurlar ve AC'ler oluşur. Klamidya lizozomlar ile endozomun füzyonunu inhibe eder ve böylece hücre içi öldürmeden kurtulabilir. Klamidyanın bütün hücre içi yaşam döngüsü endozom içinde gerçekleşir. AC'ler ikiye bölünerek çoğalırlar ve yeniden EC'lere dönerler. Sonunda ortaya çıkan cisimler 100-500 arası çoğalabilirler (Şekil 2). Değişik şekillerde hücreyi terk ederler (Şekil 1); hücreler ve inklüzyonlar parçalanır (C. psittaci) ya da cisimler ters endositoz ile dışarı atılır (C. trachomatis ve C. pneumoniae).

 

chl-inc.jpg (494288 bytes) 

chl-inc2.jpg (501766 bytes) Şekil 2 Klamidyal inklüzyonlar
© Bristol Biomedical Archive. İzni ile kullanılmıştır

chl-inc3.jpg (462699 bytes) Şekil 3 Klamidyal inklüzyonlar, epitelyum hücresinde
© Bristol Biomedical Archive. İzni ile kullanılmıştır

trach-map2.jpg (152457 bytes) Şekil 4 Trahomun dağılımı
© World Health Organization

Chlamydia trachomatis

C. trachomatis, trahom, ürogenital hastalık, infant pnömonisi ve lenfogranüloma venerum’un etkenidir.

Biyovarlar

C. trachomatis sınırlı konak aralığına sahiptir ve sadece insan epitel hücrelerini (bir suş farelere bulaşabilir) enfekte eder. Türler üç biyotipe (biyolojik varyantlara) ayrılmıştır; Trahom, Lenfogranüloma ve fare pnömonisi.

Serovarlar

İnsan biyotipleri, ana dış zar proteinlerinin farklı olduğu (serolojik varyant: serolojik tip) ve bu farklılığın hastalıklar ile ilişkili olduğu (Tablo- 1) bilindiğinden, daha çok serovarlar olarak alt bölümlere ayrılmıştır.
 

Tablo 1

Serovar

Hastalık

Dağılım

A B Ba C 

Trahom

Asya ve Afrika

D - K

Göz ve Genitallerin Hastalığı

Konjonktivit
Üretrit
Servisit

Solunum Sistemi:

İnfant pnömonisi
 

Dünyada yaygın

LGV1 LGV2 LGV3

Lemfogranüloma venerum

Dünyada yaygın

 

 

Chlamy-case.gif (13856 bytes) Şekil 4A
Klamidya – Irk/etnisiteye göre 100,000 nüfüsa göre bildiri oranları: Birleşik Devletler,1999
CDC
 

Chlamy-age.gif (12769 bytes) Şekil 4B
Klamidya – Yaş ve cinsiyete göre oranlar: Birleşik Devletler,1999
CDC
 

trach-inter.jpg (160619 bytes) Şekil 5 Üç ülkede, son 30 yılda, Travma özgü girişimlerin sonuçları
© World Health Organization
 

Patogenezis ve İmmünite

C. trachomatis siliyalı olmayan kolumnar epitel hücreleri enfekte eder. Organizmalar polimorfonükleer hücre ve lenfositlerin infiltrasyonunu uyarırlar ve lenfoid folikül oluşumu ve fibrotik değişikliklere neden olurlar. Klinik bulgular hücrelerin yıkımı ve konak inflamatuar yanıtından kaynaklanmaktadır. Enfeksiyon uzun süreli bağışıklığı uyarmaz ve reinfeksiyon inflamatuar yanıt ve sonraki doku hasarıyla sonuçlanır.

Epidemiyoloji

  • Göz enfeksiyonları
     
    • C. trachomatis (biovar: trahom) Dünyada öncelikle, yoksul ve kalabalık alanlarda (sekil 4) yaygın bulunur. Dünyada yaygın olarak enfekte olan 500 milyon kişi olduğu ve sonucu olarak 7-9 milyon kişinin kör olduğu tahmin edilmektedir. C. trachomatis biovar: trahom Afrika, Orta Doğu, Hindistan ve Güneydoğu Asya'da endemiktir. Amerika Birleşik Devletleri'nde, yerli Amerikalılar en yaygın enfekte olmaktadır. Enfeksiyonlar en sık çocuklarda ortaya çıkar. Organizma enfekte bir doğum kanalından geçerken, damlaçıklarla, ellerle, kontamine giysiler ve dosyalar ile bulaşabilir.
       
  • Genital sistem enfeksiyonları
    • C. trachomatis (biovar: trahom) ABD'de en yaygın cinsel yolla bulaşan bakteriyel hastalık (4 milyon yeni vaka her yıl) ve yıllık 50 milyon yeni vaka yaygın olarak Dünyada oluşur. Amerika Birleşik Devletleri'nde, en yüksek enfeksiyon oranları gençler (erişkine yakın)/erken yirmili yaşlarda (sekil 4B) en yüksek insidans ile Afrikalı ve yerli Amerikalılarda (sekil 4A) meydana gelmektedir.
    • C. trachomatis (biovar: LGV) Amerika Birleşik Devletleri'nde sporadik olarak ortaya çıkar, ancak Afrika, Asya ve Güney Amerika'da daha yaygın cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır. Doğal konak sadece insanlardır. İnsidansı, erkek eşcinseller hastalığın önemli rezervuarı olmak üzere, ABD'de yılda 300- 500 vaka arasındadır.
       
 

chl-conj.jpg (320195 bytes) Şekil 7 Klamidyal kerato-Konjonktivitis
© Bristol Biomedical Archive. İzni ile kullanılmıştır

trach1.gif (129907 bytes) Şekil 8
Trahomatöz skar: tarsal konjonktivada skar varlığı. Skarlar tarsal konjonktiva beyaz çizgiler, bantlar ya da yaprak şeklinde kolayca görebilirler. Parlak ve lifli görünüşleri vardır. Özellikle yaygın fibrozis ile skar, tarsal kan damarlarını gizleyebilir.
© World Health Organization
 

trach2.gif (141112 bytes) Trahomatöz trikiyazis: göz küresi üzerinde en az bir kirpikte losyonlar.
© World Health Organization

trach3.gif (36031 bytes)  Korneal opasite: pupilla üzerinde kolayca görünür korneal opasite. Pupilla marjı yaygın opasite nedeniyle belirsiz. Böyle bir korneal opasite (az 6/18 veya 0.3 vizyon) önemli görme bozukluguna neden olabilir.
© World Health Organization

Klinik Sendromlar

  • Trahom

C. trachomatis (biovar: trahom) ile kronik enfeksiyon ya da tekrarlayan enfeksiyon, tüm konjonktivayı içeren enflamasyon ve folikül oluşumu ile sonuçlanır (sekil 7 ve 8). konjonktivadaki skarlaşma nedeniyle göz kapaklarının içe dönmesi ve nihai olarak korneada körlük ile sonuçlanan skar, ülser ve kan damarı oluşumu gerçekleşir. Trahom adı 'trakhees' konjonktiva görünümünü karakterize eden kaba anlamındadır. Dokuda inflamasyon aynı zamanda önemli bir antibakteriyel savunma mekanizmaları olan gözyaşı akışını engeller. Bundan dolayı, sekonder bakteriyel enfeksiyonlar kolayca ortaya çıkar.

  • İnklüzyon Konjonktiviti

İnklüzyon Konjonktiviti, C. trachomatis (biovar: trahom) neden olduğu genital enfeksiyonlar ile ilişkili (- KD serovar) bir hastalıktır. Enfeksiyon mukopürülan akıntı, korneada infiltrasyon ve bazende kornea vaskülarizasyonu ile karakterizedir. Kronik vakalarda kornea skarlaşması oluşabilir. Virüslü bir doğum kanalından geçme yenidoğanlarda, 5-12 gün sonra belirgin hale gelen bir enfeksiyonla sonuçlanır. Kulak enfeksiyonu ve rinit göz hastalığına eşlik edebilir.

  • Bebek pnömonisi

C. trachomatis ile enfekte bebeklerde (biovar: trahom; serovarlar: D - K) doğumda zatürre (pnömoni) gelişebilir. Çocuklarda ateş olmaksızın, öksürük ve hırıltılı solunum belirtileri gelişir. Hastalık genellikle yenidoğan konjonktivitinden önce gelmektedir.

  • Göz Lenfogranüloma venerum

C. trachomatis (biovar: LGV) ve LGV serovarları ile enfeksiyon oküloglandular konjonktivite yol açabilir. Konjonktivite ek olarak, hastada ilişkili bir lenfadenopati vardır.

  • Ürogenital enfeksiyonlar

Kadınlarda, enfeksiyon genellikle (%80) asemptomatiktir ancak, servisit, üretrit ve salpenjit semptomları gelişebilir. Enfekte annelerde doğum sonrası ateş yaygındır. Salpenjite bağlı olarak, prematüre doğum ve ektopik gebelikte bir artış oranı olabilir. Amerika Birleşik Devletleri'nde, tubal gebelik, birinci trimesterde, gebeliğe bağlı ölümlerin başta gelen nedenidir.

Erkeklerde, enfeksiyon (%75), semptomatiktir ve genellikle 3 hafta inkübasyondan sonra hastalarda üretral akıntı, dizüri ve piyüri gelişebilir. Yaklaşık %35-50 non-gonokoksik üretrit nedeni C. trachomatis (biovar:trahom) kaynaklıdır. Post gonokoksik üretrit aynı zamanda Neisseria gonorrhoeae ve C. trachomatis her ikisiyle birlikte enfekte erkeklerde görülebilir. Kuluçka süresi daha uzun olduğu için Klamidyal enfeksiyonunun belirtileri gonore tedavisinden sonra ortaya çıkar.
Klamidya ile enfekte olan ancak tedavi edilmemiş (tanı konmamış) kadınların %40'ında pelvik inflamatuar hastalıklar gelişmektedir ve bu kadınların yaklaşık %20'si kısır hale gelmektedir. Birçok tedavi edilmemiş vakada (%18) kronik pelvik ağrı gelişmektedir.

Klamidya ile enfekte kadınlarda HIV edinme riski 3-5 kat artmaktadır.
 

chl-fract.jpg (35550 bytes) Şekil 9 Erkeklerde klamidyal ürogenital enfeksiyon. 3 haftalık bir inkübasyondan sonra, hastaların %75'inde böyle üretral akıntı, dizüri ve piyüri gibi belirtiler görülür.

  • Reiter sendromu

Reiter sendromu; konjonktivit, poliartrit ve genital inflamasyonu içeren belirtiler üçlüsüdür. Hastalık HLA-B27 ile ilişkilidir. Artritin başlangıcında yaklaşık %50-65 hastada akut C. trachomatis enfeksiyonu ve %80'den fazla hastada da C. trachomatis enfeksiyonunun serolojik kanıtı vardır. Diğer enfeksiyonlar da (Shigella ve Yersinia enterocolitica) Reiter sendromu ile ilişkilendirilmiştir.

  • Lenfogranüloma venerum (C. trachomatis biovar: LGV)

LGV primer lezyon, sıklıkla penis veya vajinada enfeksiyon alanında görülen, küçük ağrısız ve göze çarpmayan bir veziküler lezyondur. Hastada ayrıca ateş, baş ağrısı ve miyalji de görülebilir. Hastalığın ikinci aşaması drene olunan lenf bezlerinin belirgin bir enflamasyonudur. Genişlemiş bezler, ağrılı 'bubonlar' haline gelir ve sonunda rüptür ve drenaj gelişebilir. Lenf bezlerinin enflamasyonuna; ateş, baş ağrısı ve miyalji eşlik edebilir. Proktit kadınlarda yaygındır; lenfatik drenaj vajinadan perianal bölgeyedir. Erkeklerde proktit; anal cinsel ilişki veya üretradan lenfatik yayılım sonucudur. Hastalığın seyri değişkendir ama, lenfatiklerin tıkanması nedeniyle genital ülser ya da fil hastalığına (elefantiazis) yol açabilir.
 

 

 

Laboratuvar Tanısı

C. trachomatis tanısı için çok sayıda laboratuar testleri vardır, ancak testlerin duyarlılığı hastalığın doğasına, örneğin alındığı vücüt bölgesine ve numune kalitesi bağlı olacaktır. Klamidya hücre içi paraziti olduğundan, enfekte alanlardan alınacak sürüntü örneği yerine eksudanın analiz için gönderilmesi gerekmektedir. Analiz için gönderilen numunelerin çoğunun %30 oranında uygunsuz olduğu tahmin edilmektedir.

  • Sitoloji
    İnklüzyon cisimciklerinin varlığı için boyanan hücre kazıntısının mikroskobik incelenmesi (Şekiller 2 ve 3) tanı için kullanılır ancak, bu yöntem diğer yöntemler kadar duyarlı değildir.

  • Kültür
    Kültür, C. trachomatis enfeksiyonlarının tanısında en spesifik yöntemdir. Örnekler duyarlı hücre kültürlerine eklenir ve enfekte olmuş hücrelerde iyot boyasıyla inklüzyon cisimciklerinin varlığı araştırılır. İyot eklenmesi cisimciklerdeki glikojeni boyar. Klamidya diğer türlerinin cisimcikleri glikojen içermediğinden ve iyot ile boyanmadıklarından, iyot ile boyanan inklüzyon cisimciklerinin varlığı C. trachomatis için spesifiktir.

  • Antijen saptama
    Direkt immünfloresans ve grup spesifik LPS tespit eden ELISA kitleri veya suş spesifik dış membran proteinleri tanı için kullanılabilir. Özellikle az sayıda organizma (örneğin asemptomatik hastalar) içeren numunelerde, kültür kadar iyi değildir.

  • Seroloji
    Testler anlık ve geçmiş enfeksiyonlar arasında ayrım yapamadığı için, tanı için serolojik testler yetişkinlerde sınırlı değere sahiptir. Yüksek titre IgM antikorlarının tespiti yeni enfeksiyonun göstergesidir. Neonatal enfeksiyonda IgM antikorlarının saptanması yararlıdır.

  • Nükleik asit probları
    Nükleik asit problarına dayalı üç test mevcuttur. Bu testler duyarlı ve spesifik olduklarından, tercih edilen yöntem olarak kültürün yerini alabilir.


Tedavi ve korunma

Tetrasiklinler, eritromisin ve sülfonamidler tedavi için kullanılmaktadır, ancak reenfeksiyonun yaygın olduğu, endemik bölgelerde sınırlı değere sahiptir. Aşıların çok az değeri vardır ve kullanılmaz. Enfeksiyonun kontrolü için en iyi yöntem, tedavi ile eşleştirilmiş gelişmiş temizlik kuralları ile reinfeksiyonun önlenmesidir. Güvenli cinsel uygulamalar ve semptomatik hastaların ve partnerlerinin hemen tedavisi genital enfeksiyonları önleyebilir.
 

 

 

Chlamydophila psittaci

C. psittaci, psittakoza (papağan nezlesi) neden olan etkendir. Hastalık ilk papağan tarafından bulaştırılmasına rağmen, C. psittaci için doğal rezervuar kuşların herhangi bir türü olabilir. Bundan dolayı, hastalık aynı zamanda yunanca "kuş" anlamına gelen bir kelime ornithosis olarak adlandırılmıştır.

Patogenezis

Solunum yolu ana giriş kapısıdır. Enfeksiyon, enfekte kuşlar veya onların dışkılarından, organizmaların inhalasyonla alınmasıyla bulaşır. Kişiden kişiye bulaşma nadirdir. Organizma akciğerlerden kan dolaşımına girerek karaciğer ve dalağa taşınır. Bakteriler fokal nekroz alanları oluşturarak bu alanlarda çoğalırlar. Sonra akciğerler ve diğer organlara hematojen yayılım ortaya çıkar. Alveollerde ve interstisyel alanlarda olan lenfositik inflamatuar yanıt; ödem, makrofaj infiltrasyonu, nekroz ve bazen kanamaya yol açmaktadır. Alveollerde siyanoz ve anoksiye neden olan mukus tıkaçları gelişebilir.

Epidemiyoloji

Amerika Birleşik Devletleri'nde her yıl, yaklaşık 50-100 psittakoz olgusu, enfeksiyonun çoğunluğu erişkinlerde olmak üzere meydana gelir. Organizma; semptomatik veya asemptomatik enfekte kuşların dokuları, dışkı ve tüylerinde bulunur. Ayrıca, kediler ve sığır gibi diğer hayvanlarda rezervuar olabilir. Veterinerler, hayvanat bahçesi bakıcıları, pet shop işçileri ve kanatlı işletmeleri çalışanları hastalık gelişimi için artmış risk altındadırlar.
 

 

psit1.jpg (53790 bytes) Şekil 10 Psittakozun seyri. Şiddetli hastalıkta %5 ölüm oranı vardır.

Klinik Sendromlar

Hastalık 7-15 günlük bir inkübasyon süresi sonrasında gelişir. Belirtiler arasında; ateş, titreme, baş ağrısı, non-produktif (balgam üretmeyen) öksürük ve hafif pnömoni yer almaktadır. Komplike olmayan vakalarda hastalık bulaştıktan 5-6 hafta sonra azalır. Asemptomatik enfeksiyonlar sık görülür. Komplike vakalarda konvülsiyonlar, koma ve ölüm (%5 ölüm oranı) oluşabilir. Diğer komplikasyonlar; miyokardit, hepatomegali ve splenomegaliyi (sekil 10) kapsar.

Laboratuvar Tanısı

Laboratuvar tanı serolojik testlere dayanmaktadır. Kompleman fiksasyon testi ile eşleştirilmiş örneklerde dört katlık bir titre artışı enfeksiyonun göstergesidir.

Tedavi ve korunma

Tetrasiklin veya eritromisin tercih edilen antibiyotiklerdir. Kuşlarda enfeksiyon kontrolü için antibiyotik takviyeli gıdayla beslenmesi kullanılabilir. Hiçbir aşısı yoktur.
 

 

 

Chlamydophila pneumoniae

Chlamydophila pneumoniae benzer şekilde; Mycoplasma pneumoniae ve Legionella pneumoniae'nın da neden olduğu atipik pnömoniye (yürüyüş pnömonisi) neden olan bir ajandır. Buna ek olarak farenjit, bronşit, sinüzit ve muhtemelen ateroskleroza neden olabilir. Organizma başlangıçta, Tayvan (TW-183) ve akut solunum AR-39 izolatı olmak üzere iki orijinal izolatın isimlerinden TWAR suşu olarak adlandırıldı. Şimdi klamidyadan ayrı bir tür olarak kabul edilir.

Patogenezis

Organizma solunum damlacıkları yoluyla kişiden kişiyebulaşır ve bronşit, sinüzit ve pnömoniye neden olur.

Epidemiyoloji

Çoğunlukla genç erişkinlerde, yıllık olarak rapor edilen 200.000-300.000 yeni vaka ile enfeksiyon ile yaygındır. İnsanların %50'sinde enfeksiyonunun serolojik kanıtları olmasına rağmen çoğu enfeksiyon asemptomatik veya hafifdir. Hastalık askeri üsleri ve üniversite kampüslerinde (kalabalıklaşma) yaygındır. Hiç bir hayvan rezervuarı saptanmıştır.

Ateroskleroz ile potansiyel bağlantı: Amerikan Kardiyoloji Koleji Dergisi'nde yer alan bir bildiride (kontrol grubunda %4 ile karşılaştırıldığında %79) ateroskleroz hastalarının arterlerinde C. pneumoniae yüksek bir oranda belgelenmiş. Bağlantı nedenselliği henüz ispatlanmamıştır. Bununla birlikte, önceki bildirilerde ateroskleroz hastalarının serumlarında C. pneumoniae antikorlarının varlığı arasında bir ilişki yanı sıra koroner ve karotis arterlerde organizmaların varlığını gösterilmiştir.

Klinik Sendrom

Belirtileri; farenjit, bronşit, inatçı öksürük ve halsizlik sayılabilir. Daha şiddetli enfeksiyonlar genellikle tek bir lobun pnömonisine neden olabilir.

Laboratuvar Tanısı

Kültürü zor olduğu için serolojik testler çok yaygındır. Eşleştirilmiş örneklerde dört katlık titre artışı tanı koydurur.

Tedavi ve korunma

Tetrasiklin ve eritromisin tercih edilecek antibiyotiklerdir. Aşısı yoktur..
 

Mikrobiyoloji ve İmmünoloji On-line, Bakteriyoloji Bölümüne Dönünüz


This page last changed on Sunday, March 06, 2016
Page maintained by
Richard Hunt